Barack Obama’nin Mirası; Amerika’da Irkçılık Sorununu İyileştirdi mi?

Obama, 2008 de seçimleri kazanıp Beyaz Saraya oturması ile birlikte tarihin akışını değiştirdi diyebiliriz. Afrikalı bir adam, siyahi bir kişi, köleler tarafından yapılmış olan sarayın başına geçti.

1961’de, Obama’nin doğduğu dönemde Amerika da insanları ırkı ile doğumdan ölüme kadar ayıran bir sistem vardı. Sadece beyazların gidebildiği hastaneler, çeşmeler, okullar, mekanlar ve de mezarlar.

Hatta bazı eyaletlerde kendi konsepti bile yasaktı. Afrikalı, siyahi bir baba ve Amerikan, beyaz bir anne. Bunun o dönemde adli cezası bile vardı. Washington bile o zamanlar baya ayrılmış bir yerdi ırkçılık düşünceleri ile.

1950’li yıllarda Beyaz Sarayda çalışan siyahiler kesinlikle tek başlarına beyaz bir bayanla tek kalması yasaklanmıştı ve de bu sayede hormonlarını ve hislerini kontrol edemeyenler olarak stereotip kabul edilmişlerdir.

Yarım asırdan birazcık uzun bir süre sonra siyahi birisi beyaz sarayın başındaydı. Güzel, kültürlü ve genç ailesiyle beraber şuana kadar oluşmuş ön yargıları yıkmış ve de yeni bir bakış açısı getirmişti.

Jack ve Jackie Kenndy’nin Beyaz Sarayda yaşadığı dönemlerde bunun mümkün olması bile düşünülemezdi. 1963 yılında Martin Luther King ‘’I Have a Dream’’ adlı konuşmasını Lincoln Memorial’da yağtığı zaman, neredeyse kimse bir siyahi kişinin Beyaz Sarayda başkanlık için yemin edeceğini tahmin edemezdi. Yine buna benzer bir şekilde, 1965 yılında Edmund Pettus köprüsünde joplanan eylemciler, olaydan 50 yıl sonra ülkenin ilk siyahi başkanıyla el ele yürüyeceklerini tahmin edemezdi.

Irkçılığın mağdurları için 50 yıl sonra gerçekleşen bu yürüyüş gerçekten unutulmaz bir yıl dönümü olarak tarihe geçti.

Obama, başkanlık yaptığı dönem boyunca ülkenin menfaatleri için çalışmak dışında gelen jenerasyon için mükemmel bir idol oldu. Eğer bir kişi isterse, önünde bulunan bütün engelleri aşabileceğini gösterdi ki kendisinin aştığı engeller hem bulunduğu ülkenin tarih akışını değiştirdi hem de gelecek nesiller için mükemmel bir örnek oldu. Obama’nın 8 yıl boyunca Beyaz Saray’da bulunması ırkçılığı bitirdi mi? Tabiki de hayır. Bunu bitirmekten daha çok uzağız henüz fakat ırkçılığı bitirmek konusunda vede oluşan stereotipleri yıkmak konusunda mükemmel denilecek bir örnek teşkil ettiğini söyleyebiliriz.

Bizler karşımıza zor bir engel çıktığı zaman, ”başımızdan büyük” bir iş olduğu zaman korkuyor ve genellikle vazgeçiyoruz. Fakat Obama hepimizin de bildiği gibi ırkçılık gibi aşırı derecede büyük bir sorunu dert etmeden, hatta lehine kullanarak hedefine ulaştı.